6 Ekim 2009 Salı

Sabri Gururla Sunar...

Sabri Sarıoğlu Galatasaray taraftarının hem çok sevdiği hem de çok nefret ettiği tek futbolcudur. Maçtan önce tribünlere makara yapmak için çağrılır. Gelir yumruk şovunu yapar, selam verip saygıyla eğilir önümüzde. Tam geri dönerken de formasındaki Galatasaray amblemini öpüp şovunu tamamlar. Maç içinde de efsane hareketleri vardır. 40 metreden kaleyi bulma olasılığı %0.01 olan şutlar çıkartır, top çok farkla (!) auta çıkınca da sağ elini kaldırıp bütün stad ahalisinden özür diler.

Gerçekten çok ilginç bir adam. Türk futboluna olan katkıları yadırganamaz ve uzun süre unutulmaz. Genç takımlarda, profesyonel futbolcu olmak için çabalayan gençlere ders olarak okutulur, gösterilir yaptığı hareketler. Topa 40 metreden nasıl vurulmayacağı, Sabri'nin yaptığı muz ortaların yapılmaması gerektiği gibi görsel öğeler eğitimlerin ayrılmaz parçalarındandır.

Ama bu sene gerçekten bambaşka bir Sabri var. Allah nazarlardan korusun Deli Sabri'yi. Bu sezon oynanan maçların %80'lik kısmını (S.Graz maçının son 20 dakikası hariç) çok başarılı tamamladı. Galatasaray taraftarı da boş durmadı ve bu performansını muhteşem bir beste ile bütünleştirdi.

Bambaşka orta yapardı,
Farketmeden gol atardı,
Onu kimse anlamazdı,
Dikkat Sabri Sarıoğlu,
Dikkat Sabri Sarıoğlu,
Dikkat Sabri Sarıoğlu...

(melodi: Bu kalp seni unutur mu?)

Sabri'nin Türk futboluna yaptığı son ve en önemli katkıyı gururla sunuyorum. Avustralya Milli Takımı'nın değişmez oyuncusu, Leed United efsanesi, Liverpool ile şampiyonlar ligi şampiyonluğu yaşamış Harry Kewell'a çekirdek çitlemesini öğretiyor.

Helal olsun Sabri. Türk futbolu seninle gurur duyuyor.

Hiç yorum yok: