14 Ekim 2009 Çarşamba

Euro 2008'in Laneti..!

Euro 2008'in en renkli ve en heyecan verici takımı Millilerimizin 2010 Dünya Kupası'nda olmaması bizler için olduğu kadar dünyanın dört bir köşesindeki futbolseverler için de büyük bir kayıp olacak şüphesiz. Çünkü tüm dünya genelinde "gaz futbolunu" bizden daha iyi oynayan başka bir takım bulunmuyor. Uzun Euro 2008 maratonunda sayısız maç izledik ama hiç birinde futbolcularımız ve teknik kadromuzun yüzlerindeki hırsı taşıyan bir takıma rastlamadım. Ancak, Millilerimiz kadar olmasa da Hırvatistan takımı oyuncularının baterist! Slaven Bilic önderliğinde hırs ve arzularını ön plana çıkartıp turnuvaya renk kattıklarını umutmamak lazım.

Bu iki takım da ne yazık ki 2010 Dünya Kupası'nda yer alamayacak. Umarım Arjantin bu akşam Uruguay deplasmanından puan ya da puanlarla dönerek Maradona'nın hırsı ve kazanma isteğiyle turnuvanın heyecan verici takımı görevini üstlenir.

(ps: Bu dönemlerde genellikle her yazımı bilinçsiz bir şekilde Maradona ve Arjantin'e bağlıyorum. Bunun için sizden özür dileyip asıl konuya dönüyorum hemen.)

Euro 2008 boyunca yağan yağmurdan, çakan şimşeklerden ve gök gürültülerinden olsa gerek bu turnuvada yer alan takımlar üzerinde bir lanet oluştuğu kanısındayım. Turnuvada yer alan 16 takımdan 7 tanesi (Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Hırvatistan, İsveç, Polonya, Romanya ve Türkiye) Dünya Kupası'na katılma hakkını elde edemedi.

Lanet hızını alamamış olacak ki, geriye kalan 9 takımdan 4 tanesinin (Fransa, Portekiz, Rusya ve Yunanistan) Dünya Kupası bileti halihazırda ceplerinde değil. Bu takımlar Dünya Kupası'na gidebilmek için play-off mücadelesi vermek zorundalar. Bakalım lanetin etkisinden kurtulup kendilerine Güney Afrika'ya binen uçağa kaçı atabilecek.

Euro 2008'de kupanın sahibi İspanya, finalisti Almanya, ölüm grubunun iki üyesi Hollanda ile İtalya ve Euro 2008 ev sahiplerinden İsviçre lanete meydan okuyarak 2010 yazında Güney Afrika sahillerini görme şansına erişen 5 takım oldular...

13 Ekim 2009 Salı

Chelsea Alex'i de Bırakmadı.

Daha dün Salomon Kalou ile üç yıllık sözleşme yenileyen Chelsea FC, bugün de boş durmadı ve Alex Rodrigo Dias da Costa'ya dört yıllık yeni sözleşmeyi imzalattı.

Maviler'e 2004 yılında ilk imzasını atan Alex, Brezilya Milli Takımı'nda sürekli oynayamadığı için İngiliz makamlarından çalışma izni alamamış ve bu yüzden kendini İngiltere Premier Ligi yerine bir anda PSV Eindhoven forması altında Hollanda'da bulmuştu.

Chelsea'nin Alex'i PSV'ye 3 yıllığına 1 EURO'ya geri alma hakkı saklı kalmak kaydıyla kiralaması hem İngiliz hem de Hollanda basınında ses getirmişti. 1 EURO alay konusu yapılmıştı. Hollanda'da 2007 yılına kadar top koşturan Alex Brezilya Milli Takımı'nın ayrılmaz bir parçası olduktan sonra çalışma iznini cebine koyduğunda, bu izin ile birlikte Premier Lig'in yolunu tutup sonunda amacına ulaşmıştı.

Sezon başından beri sakat olan ve antremanlara ancak başlayabilen Alex'in sözleşmesinin Ocak ayında yenilenebileceğini düşünürken, imzaların bugün atılmış olması doğal olarak biraz şaşkınlık yaratmış olabilir futbolseverlerde. Ancak, sezon başında Real Madrid'in Alex için Chelsea'ye 18 milyon sterlin (!) teklif etmesi Abromivich'in elini çabuk tutmasına neden oldu ve kurnazlığı yapıp Alex'i takımda tuttu.

Sezon başında sansasyonel transferler istemesine rağmen her seferinde Abromovich tarafından veto edilen Ancelotti'nin yüzü biraz olsun gülüyordur diye düşünüyorum. Belki takıma takviye yapılamadı ama elindeki kadronun bozulmadan seneye yine önüne aynı şekilde sunulacak olması mutluluk verici olsa gerek.

Zaten hem Abromovich'in hem de Ancelotti'nin başka alternatifleri yok şu an için. Malum Chelsea'nin, iki yıl önce gerçekleştirdiği Gaël Kakuta transferi nedeniyle aldığı transfer yasağı konusunda Fifa nezdindeki girişimlerden şu an itibariyle olumlu neticelenmiş değil.

12 Ekim 2009 Pazartesi

Salomon Kalou Kaldı...

Sezon başında önemli transferlere imza atamayan Chelsea çok fazla eleştirdi. Bu genel kanının aksine Chelsea'nin bu sezon transferde sessiz kalmasının nedenini takımın iskeletini oluşturan futbolculara hakettikleri ücretleri verip takımdaki istikrarı sağlamak için atılmış akıllı bir strateji olduğunu düşünüyordum. Nitelim haklı da çıktım.

Hem Premier Lig'de hem de Şampiyonlar Ligi'nde tutunabilmek için istikrarın önemini kavrayan Abromovich ve ekibi, eşeği sağlam kazığa bağlamaya karar verip bu kararlarını başarı ile uygulamaya koydular.

Daha önce Didier Drogba, Ashley Cole, John Terry, Florent Malouda, John Mikel Obi, Hilário ve Michael Mancienne ile sözleşme yenileyip bu isimleri takımda tutan Abramovich, 2006 yılında Feyenoord'dan alıp Chelsea'ye kazandırdığı Salomon Kalou'yu da ikna edip evet dedirtti ve yeni sözleşmeye imza attırdı. Roman, bu son imza ile birlikte Chelsea'nin sezon başında oluşturduğu transfer stratejisinin sorunsuz işlediğini tüm spor medyasına(!) tekrar göstermiş oldu.

11 Ekim 2009 Pazar

Meşalenin Yeşil Zemin ile Buluşması

Fotoğraf dün geceki Ukrayna - İngiltere mücadelesinden... Ukrayna taraftarı sahaya meşale yağdırıyor.

Türkiye'de bol bol karşılaşıyoruz bu tip görüntülerle. Bizde takımlara sadece 5.000 - 10.000 TL civarı para cezası veriliyor benzer olaylarda. Ancak istisnaların kaideyi bozmadığını hatırlatmak gerekir. Federasyonun sırf şov olsun diye ceza yağdırdığı takımlar da yok değil Türkiye'de.

Benim bu noktada merak ettiğim Ukrayna'ya Fifa ve/veya Uefa tarafından nasıl ve ne kadar ceza verileceği. Para cezasının ülkemizdeki standart tutarların çok daha üstünde olacağını düşünüyorum. Ukrayna'ya verilecek cezayı takip edip kesinleştiğinde sizlerle paylaşacağım.

İtalya İtalyan'a Karşı

İtalya'nın Dünya Kupası'na gidebilmek için önündeki son engel teknik direktörlüğünü İtalyan Trappotini'nin yaptığı İrlanda Cumhuriyeti'ydi. Gök Maviler son dakikaya 2-1 geride girmişken kaptan (hala neden kaptan olduğunu anlayamadım) Alberto Gilardino durumu 2-2'ye getirip İtalya'ya Dünya Kupası biletini getirirken, Dünya Kupası'na direkt katılabilmek için mutlaka 3 puan alması gereken İrlanda Cumhuriyeti'nde soğuk duşa neden oldu. İrlanda, Dünya Kupası'na gidebilmek için play-off mücadelesine katılmak zorunda artık...

Bugün güzel fotoğraflardan başladık, böyle de devam edelim.


Maradona Yırttı...!

Maradona'nın Arjantin'i son dakikada güldü ve grupta 4. sıraya yükseldi. 25 puanları var ve son maçlarını 24 puanla bir sıra altlarında yer alan Lugano'nun Uruguay'ına karşı oynayacaklar. Beraberlik bile yetiyor genç nesilin Maradona'yı Dünya Kupası'nda canlı izleme imkanına erişmesi için. İşte bu yüzden Palermo'ya teşekkür etmemiz lazım.

Fotoğraflar her şeyi anlattığı için uzun uzadıya maçın analizi anlatan bir yazı yazmayacağım.

İşte son dakika golü ve sonrası...