Birazdan okuyacağınız cümleler için hepinizden şimdiden özür diliyorum. Dayanamıyorum, işte bu yüzden de yazmadan duramayacağım...
Ne güzel memleket yaaa. Mağlup ol, çık ağla salya sümük. Hakemlevvvv(r) hakkımı çaldı diye bağır çağır, herkesi tehdit et. Takımın deplasmanda ezilmiş, rezik olmuş ama sen başkanlık koltuğunu bırakmamak için kendi başarısızlığında hemen rakiplerine saldır. Gerçekten Fenerbahçe camiasına üzülüyorum. Aziz Yıldırım Fenerbahçe'ye çok önemli katkılarda bulunmuştur. Bunu kesinlikle inkar edemeyiz ama son üç senedir Fenerbahçe'ye verdiklerinin hepsini teker teker geri alıyor. Son 5 haftadır çok kötü top oynayan takımına bakmayıp, arabasıyla takla atan, elinin atar damarını kesen futbolcusuna tek kelime edemeyip maçtan sonra çıkıp hakeme, federasyona saldırıyor.
Böyle bir ülkede yaşıyoruz işte. Eyyamcılar ile, alın teri çalan ve milyonların bela okuduğu insanlarla dolu ne yazıkki canım ülkem. Federasyon huzurlu mu acaba şimdi? Mutlu edebildiler mi kendilerini uyaranları?...
Gelelim Hüseyin Göçek'e. Hiç kimse için bela okumadım bu yaşıma kadar ama bu DALKAVUK yüzünden 20 dakika boyunca bela okuyup günaha girdim. Adam (ki adam değil!!!) resmen maçı elleri ile çekip aldı Galatasaray'dan. Maç çıkışında kardeşime belirttiğim gibi hayatımda gerçekten de böyle karaktersizce bir yönetim görmedim. Çaldığı düdüklere inanmak mümkün değil. Kewell'a yapılan fauller, Arda'ya arkadan atılan tekmelere tek kelime etmeyen, kornere giden top için gözüyle görmesine rağmen aut veren bu adam, bayanlar liginde verilmeyecek faulleri verip resmen SATTI hem maçı hem kendini.
Kendi adıma Hüseyin Göçek denen adama bu maç için aldığı maaşı helal etmiyorum. İnsanların alın terlerinden, rısklarından çalınarak elde edilen para helal para değildir. Onun açısı çıkar elbet bir yerden. Sakın o zaman çıkıp ağlamasın hiç bir yerde...
Son söz de Erman Toroğlu'na. Sana ne Mustafa'nın yırttığı formasından?. Neymiş efendim formayı yırttırmazmış. Eğer kendine güveniyosan çıkart göster yönetmeliklerden bunun yasak olduğunu...