Star TV'nin hizaya gelip eski yayın politikasına dönmesi ile birlikte Şampiyonlar Ligi şölenini tekrar hissetmeye başladık bu hafta. Önce, gerçek bir futbol müsabakasından çok PES2010'da bir maçı andıran ve futbolcuların daima depar halinde (joystick => R1 tuşu) olduğu Rubin Kazan -Barcelona mücadelesini izleme fırsatı bulduk. Rubin Kazan takım savunmasının nasıl yapılacağını konusunda herkese güzel bir ders verdi. Bu maçın kasetlerinin La Liga'daki tüm takımlara tekrar tekrar izlettirirmesi gerekiyor kesinlikle.
Top yekün defans ve hücum şeklinde geçen maçın hemen ardından 3 haftada topladığı 3 puanla tekrar iddaalı duruma gelmek için mutlak galibiyet almak zorunda olan Liverpool ile tuzu kuru O.Lyon arasında Fransa'da oynanan maçı geçivermiş bulduk kendimizi.
Maçın ilk dakikaları esnasında bir kötü futbol oynanacak hüzünü kaplamıştı içimi. İki takımda tempo yapmıyor, hata yapmaktan kaçınıyordu. Ama özellikle 20.dakikadan sonra daha tempolu, daha sert ve daha kaliteli bir hala büründü sahadaki mücadele. Kuyt, Torres ve Voronin ile öne geçme fırsatını kaçıran Liverpool, defans hattında zaman zaman zorlandı.
İkinci yarıda Liverpool daha atak futbol oynamaya çalışırken geride bol bol açık verip kontra ataklarla çıkmaya çalışan Lyon karşısında zor anlar yaşadı ve bu tempo sonunda yorularak oyundan düşmeya başladı. Ancak Babel'in Emre Tilev'in tabiriyle muhteşem, harika, fevkulade golü ile öne geçti son dakikalarda. Gol sonrasında bir anda gruptan çıkmak için iddaalı duruma gelen Liverpool'u yakan ise Benitez oldu. Sakat olmasına rağmen ilk onbirde sahaya sürdüğü Torres'i oyundan alıp, takımın psikolojik olarak geri çekilmesine neden oldu. Bu nedenle de defansta 2 dakika içinde 2 hata yaptılar ve uzatma dakikalarında Lisandro Lopez'in golü ile yıkıldılar. Diğer tarafta ise bir üst tura çıkmanın sevinci yaşanmaya başladı.
Fransızlar için Şampiyonlar Ligi genellikle pek iç açıcı geçmemiştir geçmişte. Ancak bu sezon, daha 4. haftalar tamamlanmışken hem Bordeaux hem de O.Lyon bir üst turu garantiledi, Marseille ise hala bir üst tur ümidini taşıyor...
Yazıyı bitirirken maçı izleyen çoğu futbolseverin dikkati çektiği düşündüğüm bir noktaya değinmek istiyorum. Artık bütünleştiği Carlsberg reklamından yoksun Liverpool forması ile yine reklamsız O.Lyon forması. Fransızların cinsliklerinin ürünü olan yerel kanunlarına göre alkol firmalarının reklamlarına izin verilmiyormuş. Bu nedenle Liverpool'un Carlsberg'siz formasını görmüş olduk.
Peki O.Lyon'da neden reklam yoktu?
O.Lyon'un bu sezonki formasında aslında BetClic adlı bir bahis sitesi reklamı bulunuyor. Ama Fransızlar bahis sitesi reklamlarını da yasakladıkları için hem Fransa Ligi'ndeki bütün maçlarda
hem de Şampiyonlar Ligi'ndeki iç saha maçlarında reklamsız formalar ile sahaya çıkıyorlar.
O.Lyon yönetimi de ayrı bir cins gerçekten...
Eeee, ne de olsa Fransız (!)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder