Bülent Uygun'un bünyede yarattığı nefret duygusu yüzünden Sivasspor'dan da hiç haz almam açıkçası. Burnu büyük bir teknik direktörün yarattığı bu burnu büyük takım, Türk futbolunda tarih yazdıklarını düşündü ve insanlara da bunun reklamını yapmaya çalıştı son iki yıldır.
İki sezon boyunca, Anadolu takımı ezilir, haksızlığa kurban gider polikası ile benim yaptığım iş çok yücedir, ben çok büyük adamım tavırları ile sentezleyen Bülent Uygun'un benzinin biteceği günü iple çekiyordum bu yüzden. Nitelim, dualarım kabul oldu ve Bülent Bey'in aynı anda hem lastiği patladı, hem motoru su kaynattı hem de benzini bitti ve Sivasspor'dan istifa(!) etti.
Cahilliğime verin ama Sivasspor Bülent Uygun'un yerine göreve Muhsin Ertuğral'ın getirildiğini açıkladığında kim bu adam acaba diye geçirmiştim içimden. Ama bu soru meraka dönüşmedi ve araştırma gereği duymadım Muhsin Hoca'yı.
Ama, benim ilgilenmediğim ve hiç önemsemediğim Muhsin Ertuğral bugünkü maçtan sonra öyle bir konuştu ki, kendimden utandım. Araştırılması, hakkkında uzun uzun yazılar yazılması gereken biriymiş meğer. Aşağıdaki açıklamalı kulaklarım ile duyduğumda Bülent Uygun'dan sonra ilaç gibi geldi gerçekten.
"Kalecimizin bir pozisyon hatası olduğunu düşünüyorum. Defans bloğumuzla orta sahamız arasında bir anlaşmazlık vardı. Kalecinin orada topu elinde bu kadar uzun sürede tutmasına bir anlam veremedim. Tepkim hakeme değil, kendi oyuncumaydı. Bence çok fazla tuttu elinde topu. Bunların olmaması gerekiyor. Herkesin işine bakıp konsantre olması lazım. Bence biz kendimize bakalım ve çıkıp top oynayalım. Oyuncularımın biraz daha dikkatli olmaları gerekiyor. Bu takımda bundan sonra böyle şeyler olmayacak!"
Ben kararımı çoktan verdim ama siz de Muhsin Hoca'nın demecini okuduktan sonra karar verin, Bülent Uygun mu Muhsin Ertuğral mu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder