30 Ekim 2009 Cuma

Direkten Dönmek

Dün akşamki Inter-Palermo maçını en iyi anlatan iki kelime olsa gerek...

Mourinho, ilk yarısında saha kenarı şovu dahi yaptığı maçın ikinci yarısında ecel terledi döktü, bol bol tırnak yedi. İlk yarı boyunca sigara tüttürmeyen Moratti ikinci yarıda bir paket maltepeyi(!) heba etti.

Hafta arasında Barotelli, gider ustası hocası Mourinho'ya gider yapmaya çalıştı. Takımın yeteri kadar antreman yapmadığı ve antremanlarda sağlam çalışmadıklarından yakındı. Geçen seneden beri kendisine forma şansı veren José'yi sırtından vurdu kerata resmen.

Ama Mourinho boş durmadı "Barotelli dahil olmak üzere bu maç için çok fazla antreman yapıp bol bol çalıştık" diyerek Palermo maçı öncesinde rest dedi talebesine. Bu sözler Barotelli'yi gaza getirmiş olacak ki, muhteşem bir ilk 45 dakika oynadı San Siro'da. Penaltı yaptırdı, gol attı/attırdı. Palermo ne olduğunu idrak edemeden 4-0 oluverdi skor.

İlk 45 dakikadaki oyunu görünce bu maçta daha çok gol olur dedim içinden. Zenga'nın Palermo'su delikanlı futbolu oynadılar, maç 4-0 olduğunda bile hiç kapanmadan, tüm hatlarıyla yüklendiler. İtalyanların alışık olduğu bir futbol oyun anlayışı değil bu aslında. Genellikle büyük takımlar karşısında 2-0 ya da 3-0 geriye düşen takımlar rezil olmamak için kapandıkça kapanır. Ama Palermo korkamadan, çok adamla gitti Inter yarı sahasına.

İlk yarının en unutulmaz anından bahsetmek gerekir ikinci yarıyı anlatmaya başlamadan önce. Barotelli'nin attığı ikinci gol sonrasında Mourinho'nun sevini tek kelimeyle harikaydı. Sağ elinin işaret parmağıyla sol koluna şırınga sokma hareketi efsaneler arasındaki yerini alacaktır kesinlikle.

İkinci yarının başında Barotelli nazara geldi ve sakatlanarak yerini sakatlıktan yeni dönen Milito'ya devredip terketti sahayı. Zaten ne olduysa bu dakikadan sonra oldu. Barotelli oyundan çıkarken elindeki sazı Miccoli'ye vermiş olacak ki Miccoli başladı kendi çalıp kendi oynamaya. Önce durumu 4-1'e getirdi, sonra harika bir ara pası ile takımının ikinci golü bulmasını sağladı, 67. dakikada attığı golle de tabelayı üçledi. Bu dakikadan sonra tenis maçına döndü oynanan oyun. Yüksek tempoya dayanamayan hakemin dilinin dışarıya çıktığını gördük böylece. Top bir o kaleye savruldu bir bu kaleye, bir Palermo kaçırdı bir Inter...

Ama dakikalar 83'ü gösterdiğinde, harika bir oyun çıkartan Maicon'un muhteşem servisiyle 'Il Principe' Milito topa dokunup Inter'i rahatlattı ve Inter Genoa'dan sonra Palermo'yu da 5'ledi.

Maç sonunda hem Başkan Moratti hem de Mourinho Zenga'ya ve Palermo'ya övgüler yağdırıp, yiğidin hakkını yiğide teslim ettiler.

José Mourinho, basın toplantısında yaptı yapacağını ve Zenga'nın Inter'in başına geçme olasılığını soran gazetecilere, "2013 yılında sözleşmem bittiğinde gelir Moratti ile görüşür, o zaman şartlarda anlaşırlarsa neden olmasın" demeciyle İtalyan medyasına ağzının payını verdi.

Hiç yorum yok: